

Böbrek Kanseri Nedir?
Böbrek kanseri (renal hücreli kanser, adenokarsinom) böbrek içinde yer alan kanı süzen ve idrarı oluşturan dokulardan köken alır. Böbrek içindeki yaklaşık 1 milyon adet küçük süzgeçlerden kan içindeki maddeler süzülür. Bu sıvı, böbrek içinde yer alan ufak kanalcıklardan geçerken vücut tarafından yeniden emilir ya da fazla maddeler atılır ve sonunda dışarı attığımız net idrarı oluşturur.
Oluşan idrar böbrekteki toplayıcı havuzcukların kanalıyla ana havuza (pelvis) ve oradan da üreter isimli kanal ile bir süre depolanacağı mesaneye (idrar torbasına) iletilir.
Böbrek kanseri de denilen adenokarsinom, küçük idrar kanalcıklarından (tübül) kaynaklanırken, böbrekteki havuz ve üreter kanalından kaynaklanan değişici epitel hücreli kanser adı verilen farklı bir formu da gelişebilir.
A.B.D. de 2009 yılında böbrek kanseri olarak 49.096 yeni vaka tespit edilmiştir. Aynı yıl böbrek kanseri nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 11.033 olarak bildirilmektedir.
Sigara ve aşırı ağrı kesici kullanımı böbrek kanser riskini arttırır.

Böbrek Kanserinde Risk Faktörleri
-
Sigara kullanımı
-
Uzun süreli yüksek dozda ağrı kesici kullanımı
-
Genetik (Heredite) risk (Örneğin: von Hippal Lindau Semdromu veya herediter papiller renal hücreli kanser gibi)
Böbrek kanserinde en sık karşımıza çıkan klinik belirti idrarda kanama ve karında ele gelen sert kitledir.
Sıklıkla idrarda kanama, karında kitle gibi belirtilerin yanında diğer belirtilere de neden olabilir. Erken evredeki böbrek kanserlerinde genellikle hiçbir belirti olmamaktadır. Ve bu hastalar genelde başka nedenlerle yapılan ultrasonografi ya da radyolojik tetkikler sırasında rastlantısal olarak tanınır.

Böbrek Kanserinin Belirtileri Neler Olabilir?
Aşağıdaki bu belirtilerde böbrek tümörü yönünden değerlendirme gereklidir.
-
İdrarda kanama
-
Karında ele gelen sert kitle
-
Böbrekte uzun süreli ve geçmeyen ağrı
-
İştah kaybı
-
Kilo kaybı
-
Kansızlık (anemi)

Böbrek Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?
Böbrek kanserinin değerlendirilmesinde ve teşhisinde batın ve böbreklerin incelenmesi gereklidir.
Bu incelemeler;
-
Fizik muayene ve hikaye : Ailede böbrek kanseri hikayesi var mı? Başka risk faktörleri var mı? Karında ele gelen kitle var mı?
-
Kan analizlerinde : Böbrek kanserine eşlik etmesi beklenen belirtiler bulşunmkata mı? Anemi ya da hiperkromazi, kanda yüksek kalsiyum, karaciğer fonksiyonlarında bozulma gibi.
-
İdrar analizinde : İdrar da kanama var olup olmadığı ortaya konulmalı.
Şüphe edilen kitle genellikle Doppler ultrasonografi ya da ideal olarak bilgisayarlı tomografi ile ya da manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile kesinleştirilir.
İleri İnceleme Tetkileri
Ultrasonografi : Böbreklerin ultrasonografi ile değerlendirilmesi ilk planda en önemli tanı yöntemini oluşturmaktadır.

Bilgisayarlı tomografi: Enine kesitlerle tüm karın içi organların aynı anda değerlendirilmesini sağlamaktadır.
Ayrıca özellikle damardan verilen kontrast madde ile, böbrekte ultrasonografi ile belirlenen kitlenin o kontrast maddeyi tutup tutmadığı ile kitlenin damarsal zenginliği açısından da fakir edinilir. Ayrıca kitlenin böbrek içindeki lokalizasyonu, ebatları kesin olarak vurgulanırken, bunların detayı planlanacak cerrahi tedavi açısından önemlidir.
Böbrek kenarına doğru, ana damarlarla yakın ilişkisi olmayan sınırlı bir tümör kitlesinde sadece tümörün alınarak geride kalan sağlam böbrek dokusunun kurtarılması çok önemlidir. Özellikle iki taraflı böbrek kanseri vakalarında gerideki sağlam böbrek dokusunun kurtarılması hastanın diyalize ihtiyaç göstermemesi için hayati önem taşımaktadır
MR Görüntüleme : Özellikle bilgisayarlı tomografinin kullanılamadığı bazı durumlarda teşhis ve az önce sözü edildiği gibi, tümörün böbrek içindeki damarsal yapılarla olan ilişkisini değerlendirmede yardımcıdır.
Biopsi : Bazı vakalarda teşhis konusunda çok şüphe varsa gündeme gelebilir ve genellikle bilgisayarlı tomografi rehberliğinde yapılabilir. Ancak biopsinin değerlendirmede sıkıntıları vardır. Bunlardan en önemlisi patolojik değerlendirme için alınan materyal genellikle yeterli olamamakta ve bu nedenle de teşhiste kesinlik söz konusu olmamaktadır.

Günümüzde yaklaşım bilgisayarlı tomografi ya da MR görüntüleme ile böbrek tümörü tanısı almış bir hastaya cerrahi eksplorasyonu uygulamak ve cerrahi eksplorasyon sırasında değerlendirme ile kesin tanıyı koyarak cerrahi tedaviyi tamamlamaktır.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Prognozu (gelecekteki hastalığa bağlı yaşam süresini) ve nasıl bir tedavinin uygulanması gerektiğini etkileyen faktörler vardır.
Bu faktörlerin başında;
-
Hastalığın klinik evresi
-
Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu gelir.
Böbrek kanserinin klinik durumunun, gelişiminin ne derecede olduğunun kolaylıkla anlaşılması ve tedavilerinin planlanması için evreleme sistemi kullanılır.
Evreleme sisteminde en önemli parametreler tümörün boyutları ve tümörün böbrek ve çevre dokusu ile olan ilişkisi yanında uzak dokulara yayılıp yayılmadığıdır. Büyük boyutlardaki (Şekil-4) ve uzak organlara yayılmış böbrek kanserinin tedavisinde laparoskopik cerrahiden çok açık cerrahi tercih edilebilir.
Laparoskopik Nefrektomi`de Tunç Tekniği
Böbrek kanseri tedavisinde kapalı yöntem olarak bilinen laparoskopi cihazıyla geliştirdiği Dünya otoriteleri tarafından kabul görmüş, prestijli uluslararası dergilerde yayınlanan tekniği ile Prof. Dr. Lütfi TUNÇ böbrek kanseri tedavisi`nde kullanılan "Tunç Tekniği" ile tıbbi literatüre girmiştir.
2013 yılında Üroloji alanında en prestijli kongrelerden biri olan Avrupa Üroloji Derneği Kongresi`nde Canlı Ameliyat yapmış, katılımcılar tarafından beğeniyle karşılanmış, kabul görmüştür.

